sıkıntı ~ صيقندی
Yeni Türkçe Kamus - sıkıntı ~ صيقندی maddesi. Sayfa: 497 - Sira: 22

Yeni Türkçe Kamus, 1928 yılında hazırlanmış Raif Necdet Kestelli Sözlüğü; sıkıntı maddesi. osmanlıcada sıkıntı ne demek, sıkıntı anlamı manası, sıkıntı osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte sıkıntı hakkında bilgi. Arapça sıkıntı ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada sıkıntı anlamı
Yeni Türkçe Kamus - صيقندی sıkıntı ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
sıkıntı ~ صيقندی güncel sözlüklerde anlamı:
Sıkıntı :::
- İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet
Örnek: İçinin sıkıntısını mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı. P. Safa - Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, meşakkat, mihnet
Örnek: Sıkıntı ve ıstırapla sağa sola döndüm. A. Gündüz - Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı
Örnek: İhtiyarın bir para sıkıntısı içinde olduğunu o söylemeden ben keşfetmiştim. S. F. Abasıyanık - Darlık, yokluk
Örnek: Bu kış yine, kok kömürü sıkıntısı baş gösterecekmiş. H. Taner - Sorun, problem, mesele
- müzâyaka.
sıkıntı ::: cefa, çile, düşünce, ezgi, eziyet, fırtına, gaile, hâl, hüzün, kahır, kambur, ka
ranlık, keder, kor, külfet, mesele, mihnet, problem, rahat, sancı, sorun, usanç, zarur
et, zehir, zor