DOZ ::: Kim: Bir maddenin bir karışıma girmesi gereken muayyen miktarı. * Tıb: Bir hastaya bir defada veya bir günde verilecek ilâç miktarı. * Ölçü, miktar.

Doz :::

1. Bir ilacın bir defada veya bir günde alınması gereken miktarı
   Örnek: Ruhsal gerilimlerimiz varsa, düşük dozda Diazem falan alın, hiç değilse... Ç. Altan


2. Bir maddenin bir birleşiğe, bir karışıma giren veya girmesi gereken belli miktarı, düze.


3. Genellikle bir davranış, bir konuşma vb.nde yeterli görülen ölçü
   Örnek: Çok ölçülü konuşur ve onun etrafındaki lakırtıları muayyen bir dozu geçmezdi. R. N. Güntekin

doz ::: kim: bir maddenin bir karışıma girmesi gereken muayyen miktarı , tıb: bir hastaya bir defada veya bir günde verilecek ilaç miktarı , ölçü , miktar

doz ::: derece, miktar

DOZ :::