Çağdaş Sözlük

Hades ~ حدس

Yeni Türkçe Kamus - Hades ~ حدس maddesi. Sayfa: 294 - Sira: 13

Yeni Türkçe Kamus, 1928 yılında hazırlanmış Raif Necdet Kestelli Sözlüğü; Hades maddesi. osmanlıcada Hades ne demek, Hades anlamı manası, Hades osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Hades hakkında bilgi. Arapça Hades ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Hades anlamı

Yeni Türkçe Kamus - حدس Hades ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Hades ~ حدس güncel sözlüklerde anlamı:

HADES ::: Yeni olmak. Eskiden olmayıp so adan görülmek. * Taze. Yiğit. Genç. * Fık: Abdest almayı icabettiren hal. Bazı ibadetlerin yapılmasına mâni olan ve necaset-i hükmiye sayılan hal. * Pislik.

HADES ::: (Hads) Sür'atle idrak etmek. Zan ve tahmin eylemek. Fikrini, re'yini bildirmek. Bir sözün mâna ve mefhumunda, bir hususun vaz' ve üslubunda başka tarz tasavvur eylemek. (Bak: Hads)

hades ::: (a. i. c. : ahdâs. hadesât) : 1) yeni olma, yeni peyda olan şey. 2) aptes ve guslün tazelenmesini gerektiren hal. 3) insan pisliği. (bkz. : gait). 4) s. genç, delikanlı, (bkz. : hadîs-üs-sinn).

hads ::: (a. i. c. : hadsiyyât) : 1) zan, tahmin. 2) sezgi, seziş, fr. intuition.

hades ::: yeni, so adan, abdest bozan bir hâl.

HADES ::: Hades; küçük hades ve büyük hades olmak üzere ikiye ayrılır. Küçük hades; bevl etmek, herhangi bir yerden kan çıkması ve abdesti bozan diğer durumlarla meydana gelen manevî kirlilik hâlidir. Namaz abdesti almakla temizlenilir. Büyük hades ise, cünüblük, hayız ve nifas hâlleri ile meydana gelen manevî kirliliktir. Boy abdesti alarak ağızı, burnu ve bütün bedeni yıkamakla ondan temizlenilir. (Mehmed Zihnî Efendi)

Hades :::


  1. (i.), (mit.), öIüler diyarının tanrısı Pluton'un diğer bir adı; ölülerin ruhlarının bulunduğu yer.

hads ::: tahmin , seziş

hades ::: sezi , tahmin

hades ::: ‬sezi

hades ::: tahmin

hads ::: ‬tahmin

hads ::: seziş

hades ::: (a. i. c. : ahdâs. hadesât) 1) yeni olma, yeni peyda olan şey. 2) aptes ve guslün tazelenmesini gerektiren hal. 3) insan pisliği. (bkz. : gait). 4) s. genç, delikanlı, (bkz. : hadîs-üs-sinn).

hads ::: (a. i. c. : hadsiyyât) 1) zan, tahmin. 2) sezgi, seziş, fr. intuition.

HADES :::

(Hads) Sür'atle idrak etmek. Zan ve tahmin eylemek. Fikrini, re'yini bildirmek. Bir sözün mâna ve mefhumunda, bir hususun vaz' ve üslubunda başka tarz tasavvur eylemek. (Bak: Hads