Çağdaş Sözlük

Şöhret ~ شهرت

Yeni Türkçe Kamus - Şöhret ~ شهرت maddesi. Sayfa: 470 - Sira: 2

Yeni Türkçe Kamus, 1928 yılında hazırlanmış Raif Necdet Kestelli Sözlüğü; Şöhret maddesi. osmanlıcada Şöhret ne demek, Şöhret anlamı manası, Şöhret osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Şöhret hakkında bilgi. Arapça Şöhret ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Şöhret anlamı

Yeni Türkçe Kamus - شهرت Şöhret ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Şöhret ~ شهرت güncel sözlüklerde anlamı:

şöHRET ::: Ad yapma. Ün. Şân. * Hadis ilminde: Meşhur hadis mânasında kullanılır.(Ey şân ve şerefi, nam ve şöhreti isteyen adam! Gel, o dersi benden al. Şöhret ayn-i riyâdır. Ve kalbi öldüren zehirli bir baldır. Ve insanı insanlara abd ve köle yapar. O belâ ve musibete düşersen $ de, o belâdan kurtul. M.N.)

şöhret ::: (a. i.) : 1) ün, ad yapma. 2) ad, san.

şöhret-i âfâk ::: her tarafça meşhur. şöhret-i kâzibe : yalancı şöhret.

şöhret ::: ün, tanınırlık.

şöHRET ::: Mal ve şöhret hırsının insana yapacağı zarar, iki aç kurdun, bir koyun sürüsüne girdiği zaman yaptıkları zarardan daha çoktur. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Rabbânî)

Bir kimse, dünyâda şöhret elbisesi giyerse, Allahü teâlâ ona kıyâmet günü aynı elbiseyi giydirerek kötü şöhretle teşhir eder ve nihâyet onu ateş alır. (Hadîs-i şerîf-Râmûz-ül-Ehâdîs)

Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem; "Din ve dünyâ işlerinde iyi tanınarak parmakla gösterilmek, bir kimseye zarar olarak yetişir. Bu zarardan ancak Allahü teâlânın koruduğu kurtulabilir" buyurdu. Bunun için şöhret sâhibi olmaktan çok korkmalı, titremeliyiz. (İmâm-ı Rabbânî)

Tevâzu'un başı, bir müslüman ile yolda karşılaşırsan ilk önce selâmı senin vermen, bir mecliste en geride oturmaya râzı olman ve şöhretten uzak durmandır. (Hazret-i Ömer-ül-Fârûk)

Ey oğul! Her hâlinde ilim, edeb ve takvâ üzere ol. İslâm âlimlerinin kitaplarını oku. Fıkıh ve hadîs öğren. Câhil tarîkatçılardan sakın. Şöhret yapma. Şöhrette âfet vardır. (Abdülhâlık Goncdüvânî)

Şöhret için vâz vermek, nasîhat etmek, kitap yazmak riyâ (gösteriş) olur. (Ali bin Emrullah)

Şöhreti seven kimse, Allah'tan korkmaz. (Bişr-i Hâfî)

Şöhret :::


  1. Herkesçe bilinme, tanınma durumu, ün
    Örnek: Kıran Bey, çetesinin şöhretini her tarafa yaydı. R. H. Karay

  2. Tanınmış, ünlü kimse
    Örnek: Bu salonda hepsini ilk defa gördüğüm altı şöhret var. Y. Z. Ortaç

şöhret ::: ün , şan

şöhret ::: ‬ün

şöhret ::: ad, san, şan, ün

ŞÖHRET :::

Ad yapma. Ün. Şân. * Hadis ilminde: Meşhur hadis mânasında kullanılır.(Ey şân ve şerefi, nam ve şöhreti isteyen adam! Gel, o dersi benden al. Şöhret ayn-i riyâdır. Ve kalbi öldüren zehirli bir baldır. Ve insanı insanlara abd ve köle yapar. O belâ ve musibete düşersen $ de, o belâdan kurtul. M.N.)