Çağdaş Sözlük

İstihzâ ~ استهزاء

Yeni Türkçe Kamus - İstihzâ ~ استهزاء maddesi. Sayfa: 50 - Sira: 25

Yeni Türkçe Kamus, 1928 yılında hazırlanmış Raif Necdet Kestelli Sözlüğü; İstihzâ maddesi. osmanlıcada İstihzâ ne demek, İstihzâ anlamı manası, İstihzâ osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte İstihzâ hakkında bilgi. Arapça İstihzâ ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada İstihzâ anlamı

Yeni Türkçe Kamus - استهزاء İstihzâ ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

İstihzâ ~ استهزاء güncel sözlüklerde anlamı:

iSTiHZA ::: Alay etmek, birisi ile eğlenmek. * Birisini gülünç duruma düşürmek, maskara etmek.

istihza' ::: (a. i.) : biriyle alay etme. (bkz. : istishâr).

istihzâ ::: ince alay.

iSTiHZa ::: Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:

Münâfıklar (hakka inanmadıkları hâlde inanmış görünenler) mü'minler ile karşılaştıklarında, biz de sizin gibi mü'minleriz derler. Kendilerini saptıran, insan şeytanları olan reisleri (veya dostları) ile yalnız kaldıklarında; "Biz sizin dîniniz üzereyiz. Biz ancak mü'minlerle istihzâ ediyoruz" derler. Allahü teâlâ onların bu istihzâlarının cezâsını verir. (Bekara sûresi: 14-15)

(Dünyâda) insanlarla istihzâ eden birine, âhirette Cennet'ten bir kapı açılır ve; "Buyur gel" denir. O kişi sıkıntılı ve telaşlı olarak gelir. Fakat kapı kapanır. Sonra başka bir kapı açılır. O kişi yine sıkıntılı ve üzgün bir hâlde bu kapıya gelir, o da kapanır. Bu hâl o kadar devâm eder ki, artık o kişiye "gel" diye seslendikleri hâlde gidemez duruma gelir. (Hadîs-i şerîf-İbn-i Ebiddünyâ)

İstihzâ, insanın vekârını (ağır başlılığını) kaybettirir. Yüzünden hayâyı (utanmayı) kaldırır, karşı tarafta kin ve nefret uyandırır. Dostluğun tadını kaçırır. İnsanı Allahü teâlâdan uzaklaştırır. Hâtıraları öldürür. Kusurları çoğaltır. Günahları açığa çıkartır. (İmâm-ı Gazâlî)

İstihza :::


  1. Gizli veya ince alay
    Örnek: Sivri burnu, korkunç bir istihza ile şimdi bana doğru uzamıştı. Y. Z. Ortaç

istihzâ ::: alay etmek , alay etme , alay

istihzâ ::: ‬alay

istihza' ::: (a. i.) biriyle alay etme. (bkz. : istishâr).

İSTİHZA :::

Alay etmek, birisi ile eğlenmek. * Birisini gülünç duruma düşürmek, maskara etmek