Çağdaş Sözlük

müste'min ~ مستأمن

Yeni Türkçe Kamus - müste'min ~ مستأمن maddesi. Sayfa: 717 - Sira: 20

Yeni Türkçe Kamus, 1928 yılında hazırlanmış Raif Necdet Kestelli Sözlüğü; müste'min maddesi. osmanlıcada müste'min ne demek, müste'min anlamı manası, müste'min osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte müste'min hakkında bilgi. Arapça müste'min ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada müste'min anlamı

Yeni Türkçe Kamus - مستأمن müste'min ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

müste'min ~ مستأمن güncel sözlüklerde anlamı:

MüSTE'MiN ::: Eman dileyen. Emane, emniyete erişen, nâil olan. (Gerek müslim, gerek zimmî veya harbî olsun.) İstiman eden. Emin edilmiş. * Canının bağışlanması şartiyle teslim olan. * Tar: Osmanlı ülkesinde oturmalarına müsaade olunan yabancı devlet tebaası. Osmanlı devleti ile sulh halinde bulunan ecnebiler. Ecnebi memleketlerde seyahat ve ikamet eden müslümanlar da bu sıfatla anılırlardı. * Kendisine aman verilmiş olan.

müste'min ::: (a. s. emn'den) : 1) istimân eden, aman dileyen. 2) vaktiyle ecnebî tebaasına verilen bir unvan, 3) sığınan, canını kurtarmak şartiyle teslim olan.

MüSTE'MiN ::: Kendi memleketinden başka bir devletin topraklarına izinle giren kimse.

müste'min ::: eman dileyen , emane , emniyete erişen , nail olan , (gerek müslim , gerek zimmi veya harbi olsun , ) istiman eden , emin edilmiş , canının bağışlanması şartiyle teslim olan , tar: osmanlı ülkesinde oturmalarına müsaade olunan yabancı devlet tebaası , osmanlı devleti ile sulh halinde bulunan ecnebiler , ecnebi memleketlerde seyahat ve ikamet eden müslümanlar da bu sıfatla anılırlardı , kendisine aman verilmiş olan

müste'min ::: (a. s. emn'den) 1) istimân eden, aman dileyen. 2) vaktiyle ecnebî tebaasına verilen bir unvan, 3) sığınan, canını kurtarmak şartiyle teslim olan.

MÜSTE'MİN :::

Eman dileyen. Emane, emniyete erişen, nâil olan. (Gerek müslim, gerek zimmî veya harbî olsun.) İstiman eden. Emin edilmiş. * Canının bağışlanması şartiyle teslim olan. * Tar: Osmanlı ülkesinde oturmalarına müsaade olunan yabancı devlet tebaası. Osmanlı devleti ile sulh halinde bulunan ecnebiler. Ecnebi memleketlerde seyahat ve ikamet eden müslümanlar da bu sıfatla anılırlardı. * Kendisine aman verilmiş olan.