Çağdaş Sözlük

mantık ~ منطق

Yeni Türkçe Kamus - mantık ~ منطق maddesi. Sayfa: 762 - Sira: 1

Yeni Türkçe Kamus, 1928 yılında hazırlanmış Raif Necdet Kestelli Sözlüğü; mantık maddesi. osmanlıcada mantık ne demek, mantık anlamı manası, mantık osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte mantık hakkında bilgi. Arapça mantık ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada mantık anlamı

Yeni Türkçe Kamus - منطق mantık ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

mantık ~ منطق güncel sözlüklerde anlamı:

MANTIK ::: (İntak. dan) Konuşturan, söyleten. * Doğru muhakeme ve doğru düşünceyi öğreten ilim. Akıl kaidesi. * Akıl, nutuk, söz.

mantık ::: (a. i. nutk'dan) : 1) söz. 2) hakikat ararken yapılan zihnî muamelelerden hangilerinin doğru ve hangilerinin yanlış yola çıktığını gösteren ilim. 3) lüzum, maksat veya hüküm ile iş, vâsıta veya delil arasında tutarlık.

Mantık-üt-tayr ::: (kuş dili) : Şeyh Ferîd-üd-dîn-i Attâr'ın ahlâkî fikirlerle süslü meşhur manzum eseri.

muntabık ::: (a. s. tıbk'dan) : intibak eden, birbirine tam uyan; uygun, (bkz. : mutabık).

mantık ::: düşünen akla kurallarıyla yol gösteren ilim.

Mantık :::


  1. Doğru düşünme sanatı ve bilimi
    Örnek: Akılla, mantıkla açıklanmayacak durumlar vardır dünyada. N. Cumalı

  2. Doğru düşünmenin yolu ve yöntemi
    Örnek: Ali Rıza bey gerçi bir vakit bu mantığa kulak vermiyor göründü. R. N. Güntekin

  3. Düşüncenin ve düşüncenin varlık biçimlerinin, ögelerinin, türlerinin, olanaklarının, yasalarının ve düşünce bağlamlarının bilimi.

  4. 1- Gerçeği aramaya yönelen zihin işlemlerinden hangilerinin doğru, hangilerinin yanlış yola çıktığını açıklayan ilkeleri yöntemli olarak inceleyen bilim. 2- Çıkarım ve kanıt gösterme bilimi. 3- Gereklik, erek ya da yargı ile iş, araç ya da kanıt arasında var olan tutarlık. 4- Olguların ve düşüncelerin düzenli biçimde sıralanması. 5- Öğrencilere doğru düşünme ilkelerini ve yollarını öğreten derse verilen ad.

mantık ::: söz

muntabık ::: (a. s. tıbk'dan) intibak eden, birbirine tam uyan; uygun, (bkz. : mutabık).

MANTIK :::

(İntak. dan) Konuşturan, söyleten. * Doğru muhakeme ve doğru düşünceyi öğreten ilim. Akıl kaidesi. * Akıl, nutuk, söz