Çağdaş Sözlük

mumya ~ مومیا

Yeni Türkçe Kamus - mumya ~ مومیا maddesi. Sayfa: 773 - Sira: 15

Yeni Türkçe Kamus, 1928 yılında hazırlanmış Raif Necdet Kestelli Sözlüğü; mumya maddesi. osmanlıcada mumya ne demek, mumya anlamı manası, mumya osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte mumya hakkında bilgi. Arapça mumya ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada mumya anlamı

Yeni Türkçe Kamus - مومیا mumya ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

mumya ~ مومیا güncel sözlüklerde anlamı:

MUMYA ::: f. Uzun müddet çürümemesi için ilâçlanmış ölü. İnsan ve hayvan ölüsünün kurusu. * Çok zayıf (kimse).(Kur'anda çok tekrar edilen kıssa-ı Musa Aleyhisselâm'ın cümleleri ve cüz'leridir ki, herbir cümlesi, hattâ herbir cüz'ü, bir düstur-u küllînin ucu olarak gösterilmiş ve o düsturu ifade ediyor. Meselâ: $ Fir'avun, vezirine emreder ki: "Bana yüksek bir kule yap, semâvatın hâlini rasad edip bakacağım. Semanın gidişatından acaba Musa'nın (A.S.) dâva ettiği gibi semada tasarruf eden bir İlâh var mıdır?" İşte Î kelimesiyle ve şu cüz'î hâdise ile, dağsız bir çölde olduğundan dağları arzulayan ve Hâlik'ı tanımadığından tabiat-perest olup Rububiyyet dâva eden ve âsâr-ı ceberutlarını göstermekle ibka-yı nâm eden şöhret-perest olup dağ-misâl meşhur ehramları bina eden ve sihir ve tenâsuha kail olup cenazelerini mumya edip dağ misillu mezarlarda muhafaza eden Mısır fir'avunlarının an'anesinde hükümferma bir düstur-u acibi ifade eder.Meselâ: $ Gark olan Fir'avuna der: "Bugün senin gark olan cesedine necat vereceğim" unvaniyle umum Fir'avunların tenâsuh fikrine binaen cenazelerini mumyalamakla mâziden alıp müstakbeldeki ensal-i âtiyenin temâşâgâhına göndermek olan mevt-âlud, ibretnüma bir düstur-u hayatiyelerini ifade etmekle beraber, şu asr-ı âhirde o gark olan Fir'avunun aynı cesedi olarak keşfolunan bir beden, o mahali-i gark denizinden sahile atıldığı gibi, zamanın denizinden asırların mevceleri üstünde şu asır sahiline atılacağını, mu'cizâne bir işaret-i gaybiyye, bir lem'a-yı i'cazı ve bu tek kelime bir mu'cize olduğunu ifade eder. S.)

mumya ::: (f. i.) : 1) tahnît edilmiş, hiç çürümemek üzere ilaçlanmış ölü. 2) her türlü derde deva olduğu rivayet olunanbir masal ilâcı. 3) çok zayıf [kimse]

mumya ::: çürümesin diye ilaçlanmış ölü.

Mumya :::


  1. Birtakım özel ilaçlar kullanılarak bozulmayacak duruma getirilmiş olan ve kazılarla ortaya çıkarılan ceset.

  2. Çok zayıf kimse.

  3. Özel ilâçlarla bozulmadan saklanan ölü.

mumya ::: çürümesin diye ilaçlanmış ölü , uzun müddet çürümemesi için ilaçlanmış ölü , insan ve hayvan ölüsünün kurusu , çok zayıf (kimse)

mumya ::: (f. i.) 1) tahnît edilmiş, hiç çürümemek üzere ilaçlanmış ölü. 2) her türlü derde deva olduğu rivayet olunanbir masal ilâcı. 3) çok zayıf [kimse]

MUMYA :::

f. Uzun müddet çürümemesi için ilâçlanmış ölü. İnsan ve hayvan ölüsünün kurusu. * Çok zayıf (kimse).(Kur'anda çok tekrar edilen kıssa-ı Musa Aleyhisselâm'ın cümleleri ve cüz'leridir ki, herbir cümlesi, hattâ herbir cüz'ü, bir düstur-u küllînin ucu olarak gösterilmiş ve o düsturu ifade ediyor. Meselâ: $ Fir'avun, vezirine emreder ki: "Bana yüksek bir kule yap, semâvatın hâlini rasad edip bakacağım. Semanın gidişatından acaba Musa'nın (A.S.) dâva ettiği gibi semada tasarruf eden bir İlâh var mıdır?" İşte Î k